“Adalet yara almışsa, özgürlük baskı altındaysa insan haklarından söz edilemez”
Bedri Yalçın açıklamasında, insan haklarının bir ülkenin demokrasi standardının temel göstergesi olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Bir ülkede adalet yara almışsa, özgürlük sınırlanmışsa, ifade hakkı baskı altındaysa orada insan haklarından söz etmek mümkün değildir.”
Yalçın, Türkiye’nin gerçek demokrasiye, adalete ve eşitliğe ihtiyaç duyduğunu belirterek ABP’nin bu mücadelenin “tarafı değil, öncüsü” olduğunu söyledi.

“İnsan hakları iktidara göre şekil almaz, milletin onurudur”
İnsan haklarının siyasi konjonktüre göre esnetilebilecek bir kavram olmadığını vurgulayan Yalçın, her siyasi aktörün bu alanda sorumluluk taşıdığını ifade etti:
“İnsan hakları; iktidara göre şekil alan bir kavram değil, milletin onurudur. Bu onuru korumak da her siyasi aktörün görevidir.”
“10 Aralık bir uyarı niteliğindedir”
Bedri Yalçın, 10 Aralık’ın yalnızca bir anma günü değil, aynı zamanda Türkiye’de hak ihlallerinin önlenmesi, hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi ve vatandaşların sesinin özgürce çıkabilmesi için bir siyasi uyarı niteliği taşıdığını söyledi.
“Mücadelemiz sürecek”
Açıklamasının sonunda Yalçın, Türkiye’de insan haklarını evrensel standartlara yükseltmek için çalışmalarına devam edeceklerini belirtti:
“Biz, Anadolu’nun birliğini korumaya, milletimizin hakkını savunmaya ve Türkiye’de insan haklarını evrensel standartlara çıkarana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Yalçın, tüm vatandaşların 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutlayarak insan onuruna yaraşır bir Türkiye temennisinde bulundu.