DOĞU VE GÜNEYDOĞU SAĞLIKTA DEVRİM YAŞIYOR
PROSTAT KANSERİNDE ERKEN TEŞHİS ARTIK HAYAL DEĞİL
Doğu ve Güneydoğu'da sağlık alanında yapılan yatırımlarla bölgenin sağlık alanında çehresi değişiyor.
Prostat kanseri denilince akla gelen ilk bölgelerden olan Doğu ve Güneydoğu'da Dicle Üniversitesi bir ilki hayata geçirdi.
Füzyon prostat biyopsisi sayesinde hastalara erken teşhis ve tedavi uygulanıyor.
Sistem hakkında bilgi veren Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Ata Akıl,"Prostat kanseri için erken teşhis koyarak erken tedavi uygulama imkanı buluyoruz. Bu sistemi bölgede hayata geçiren ilk,Türkiye'de de sayılı hastanelerden biriyiz " bilgisini paylaştı.
Prostat kanseri konusunda sıkıntılı olan bölgelerin başında gelen Doğu ve Güneydoğu'da prostat kanseri hastası olanlara iyi haber Diyarbakır'dan, Dicle Üniversitesi'nden geldi.
Hastanenin Radyoloji Bölümüne kazandırılan çok amaçlı ve çok fonksiyonlu Füzyon Biyopsisi cihazı sayesinde prostat kanserinde erken teşhis ve tedavi uygulanıyor.
Bölge için ilk olan bu sistem sayesinde 5 ayda 100'den fazla Prostat kanseri hastasına erken teşhis konularak tedavisine başlandı.
Hastalar Sistemden Çok Memnun
Yoğun ilgi gören sistem hastaları da memnun ediyor. Hem erken teşhis ve tedavi imkanına kavuştuklarını hem de bu sistemin olduğu uzak şehirlere gitme yükünden kurtuldullarına vurgu yapan hastalar,"Sistemden gayet memnunuz. Büyük bir maddi külfetten de kurtuluyoruz " şeklinde görüşlerini dile getirdiler.
Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr.Mehmet Ata Akıl, etkin ve verimli sağlık hizmetlerinde teknolojik imkânların çok önemli olduğunu dile getirerek füzyon biyopsisi sisteminin de bunlardan biri olduğunu söyledi. Akıl,"Halkımızın ihtiyaç duyduğu hizmetleri alabilmesi ve hekimlerimizin verimli hizmetler sunabilmesi adına Rektörlümüzle beraber her türlü imkanı sağlıyoruz " diye konuştu.
"Bu Sistem Zaman Kaybının Önüne Geçiyor "
Sistem hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mehmet Güli Çetinçakmak, füzyon biyopsisinin Prostat kanserinde erken ve doğru teşhis imkanı sağladığının altını çizdi.
Prostat kanseri konusunda sıkıntılı bir ülke ve bölge olduklarını anlatan Prof. Dr. Mehmet Güli Çetinçakmak sistem hakkında şu bilgileri verdi;
"Prostat kanseri günümüzde erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türüdür. Yaklaşık her yıl dünyada 1.000.000 kişi prostat kanseri tanısı konmaktadır. Ülkemizde ise her yıl yaklaşık 25 000 kişiye yeni tanı konulmaktadır.
Prostat kanserinde günümüzde öncelikle kanda PSA dediğimiz prostat kanserinin ve bazı prostat hastalıklarını göstergesi olan PSA yükseliyor. Ürolog meslektaşlarımız PSA yüksek olunca bu hastalara prostata multi parametrik MR çektiriyor.
MRG'da prostatta kanser açısından şüpheli bir alan tespit edilirse üçüncü aşama biyopsi yapılması gerekir. Prostat kanseri tanısında kritik bir İşlemdir Klasik biyopside ultrason eşliğinde yapılan biyopsilerde özellikle bir santimin altındaki küçük kanserlerde yaklaşık her 3 hastadan birini tanı konulamıyordu.Tanı konulamayan hastalarda tekrar biyopsiler , tanı ve tedavilerde gecikmeye neden oluyordu.
Füzyon biyopsi sistemi ile MR görüntüsü ve ultrason görüntüsü görüntüsü birleştirilerek bir navigasyon sistemiyle beraber şüpheli alandan direkt daha doğru bir şekilde biyopsi almamızı sağlıyor. Buna biz buna hedefe yönelik biyopsi diyoruz. Bu hem kanserlerin yayılmadan erken tanısını erken tedavisini mümkün kılmaktadır
Hastalara öncelikle iyi bir ürolojik muayene ve multiparametrik MRG çekimi yapılması gerekiyor. Biyopsi kararı verilen hastalar öncelikle herhangi bir idrar yolu enfeksiyonunun olmaması gerekiyor. Kan sulandırıcı ilaçlar alıyor ise bunları belli bir sürede kesilmesi gerekir. İşlem öncesinde ve sonrasında olası enfeksiyonlar için antibiyotik tedavisi kullanıyoruz . işlem sırasında lokal anestezi kullanıyoruz, uyutulma durumu olmuyor. Hastalarımızı işlem sonrasında aynı gün taburcu ediyoruz."
