17 Ekim 2025, Cuma
02:35

Anadolu Çınarları Partisi Genel Başkanı Hüseyin Akın Depreme Dikkat Çekti

SİYASET
Anadolu Çınarları Partisi Genel Başkanı  Hüseyin Akın Depreme Dikkat Çekti
Haber : Murat Genç/ ANKARA

Anadolu Çınarları Partisi Genel Başkanı  Hüseyin Akın ;
“İNŞAAT SEKTÖRÜNÜ DEPREME DUYARLI OLMAYA ÇAĞIRIYORUM” 
Depreme duyarlılığın yalnızca bir binayı sağlam yapmakla sınırlı olmadığını açıklayan Anadolu Çınarları Partisi Genel Başkanı  Hüseyin Akın  duyarlılılığın  planlama aşamasından uygulamaya, malzeme seçiminden denetime, etik sorumluluktan kamu bilincine uzanan bütüncül bir yaklaşım olduğunu ileri sürdü.
Partinin Genel Başkanı  Hüseyin Akın, depreme olan duyarlılığın ve gündeme taşınmasının özellikle deprem sürecinde  olduğuna dikkat çekerken,  Deprem gerçeğinin Ülkemizde  gündemden düşmemesi gereken bu konu olduğunu ve parti olarak her fırsatta depremi  ve bu süreci herkese  unutturmayacaklarını anlattı.
Anadolu Çınarları Partisinin komisyonlarla yönetilen bir parti olduğunu Dünya ve Ülke gündemini meşgul edebilecek her konunun bir komisyonu ve bu komisyonun başkanı ile yönetimi olduğunu açıklayan parti Genel Başkanı Hüseyin Akın, deprem konusunda da çalışma yürüttüklerini, bir rapor hazırladıklarını ve hazırlanan bu raporu ilgili kamu kurum yöneticileri ile ilgililere sunacaklarını açıkladı.
Anadolu Çınarları Partisi Genel Başkanı Hüseyin Akın ; “Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer alan bir ülkedir. Bu gerçek, her depremde bize bir kez daha hatırlatılmakta; can kayıpları, yıkımlar ve ekonomik zararlar, toplumsal hafızamıza acı izler bırakmaktadır. Depremler doğanın kaçınılmaz bir gerçeği olsa da, yıkımlar kader değildir. Bu noktada, en büyük sorumluluklardan biri inşaat sektörüne düşmektedir. Zira bir ülkenin depreme dayanıklılığı, yalnızca jeolojik konumuna değil, yapı kalitesine ve mühendislik bilincine bağlıdır.” dedi.
Depreme duyarlı bir inşaat sektöründe Sadece “nasıl daha ucuz bina yapılır” sorusunu değil, “Nasıl daha güvenli, sürdürülebilir ve insan hayatını koruyan yapılar inşa edilir” sorusunu cevaplamak gerektiğini anlatan  Parti Genel Başkanı Hüseyin Akın  “Bu bakış açısı, inşaatı ticari bir faaliyet olmaktan çıkarır, insan hayatına hizmet eden bir meslek ahlakı haline getirir.” açıklamasını yaptı.
Güvenliğin İlk Basamağının Planlama ve Zemin Etüdü olduğunu bildiğini söyleyen Başkan Hüseyin Akın, “Her depremin ardından aynı hatalarla yüzleşiyoruz, Yanlış zemin seçimi, eksik jeolojik etütler, imar rantı uğruna riskli alanlara verilen izinler, Depreme duyarlı bir inşaat anlayışının olamayışının en büyük gerçeğidir. Olması gereken ise  İnşaatta  projenin en başında başlar. Bu neden den dolayı  Zemin etüdü bilimsel verilere dayandırılmalı, Yer seçimi rant değil, güvenlik temelli olmalı, Kentsel planlama ise uzun vadeli bir stratejiyle ele alınmalıdır.” şeklinde konuştu.
“Bir ülke, inşaat sektörünü bu bilinçle yönlendirebildiği ölçüde felaketlerin önüne geçebilir.” diyen  Akın, Depreme dayanıklı yapılar, yalnızca güçlü betonlarla değil, doğru mühendislikle inşa edilir. Projelerin çiziminden uygulamasına kadar her aşama, bilimsel kriterlere uygun olmalıdır. Malzeme kalitesi denetlenmeden sahaya sürülmemeli, Yapı denetimi bağımsız ve tarafsız olmalı, Mühendis ve mimar sorumluluğu, imza atmaktan öteye geçmelidir. Depreme duyarlı bir mühendislik anlayışı, “şartnameyi doldurmak” değil, “hayat kurtarmak” için çalışır.”ifadelerini kullandı.
Etik Sorumluluk ve Toplumsal Bilincin önemine de dikkat çeken, Parti Başkanı Hüseyin Akın  “Depreme dayanıklı yapı üretmek sadece teknik değil, ahlaki bir sorumluluktur.İnşaat sektöründeki her birey —müteahhitten ustaya kadar— elindeki harcın insan hayatını taşıdığını bilmelidir. Devletin rolü ise, denetim mekanizmalarını şeffaflaştırmak ve cezasızlık kültürünü sonlandırmak olmalıdır. Bir ülkede “malzemeden çalmak” ya da “raporla oynamak” gibi davranışlar cezalandırılmıyorsa, depreme duyarlılıktan söz etmek mümkün değildir. Toplumun her kesiminde, özellikle de genç mühendislerde, “ahlaklı inşaat” kültürü yerleşmelidir.” dedi.
Hüseyin Akın,  “Depreme duyarlı inşaat anlayışı, aynı zamanda geleceğe duyarlı şehircilik demektir. Akıllı kent teknolojileri, yapı sensörleri, sürdürülebilir malzeme kullanımı ve enerji verimliliği gibi uygulamalar, geleceğin güvenli şehirlerinin temelidir. Depremle birlikte yaşamayı öğrenmek, korkuyu değil bilinci büyütmektir. Her bina, her köprü, her konut; “doğanın gücüne saygı, insanın emeğine güven” ilkesiyle yükselmelidir. Depremler doğaldır; yıkımlar insan kaynaklıdır. Bir ülke, depreme duyarlı bir inşaat kültürü inşa edebildiği ölçüde, geleceğini güvence altına alır. Betonun dayanıklılığı kadar vicdanın sağlamlığı da önemlidir. Unutmayalım: Depreme dayanıklı bina yapmak, mühendisliktir; Depreme duyarlı olmak ise insanlıktır.” diyerek sözlerini tamamladı.