13 Ekim 2025, Pazartesi
20:59

“HASBÜNALLÂH” DİYENLER!..

GÜNDEM
“HASBÜNALLÂH” DİYENLER!..
Derebahçeli Ali Kayıkçı Yazdı...

“HASBÜNALLÂH” DİYENLER!..  

    (“Hamas’a milyar allkış ve “Malûmlar”a taşlama, mısra mısra haşlama):

• “Elleziyne kaâle lehümünnâsü…  ve kaâlü hasbünallâhü ve niğmelvekiyl” (Onlar öyle kimselerdir ki, halk kendilerine: ‘Düşmanlarınız size karşı (harbetmek için sayısız) asker topladılar.  (Muharebe kudretiniz yok) onlardan korkun’ dediler de bu söz, onların îmânlarını, cesaretlerini artırdı. ‘Allahü azîmüşşan bize yeter, o ne güzel vekil –hasbünallâhü ve niğmelvekiyl’ dediler.” (Kur’ân-ı Kerîm; 3/Âl-i İmrân Sûresi, âyet 173)

 

Saygıdeğer Okuyucularımız!..

“Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Avukat Sn. İsmail Kapan” Bey Kardeşimizin nitelemesiyle, “Gazze felâketinin yirmi yılı, hatta seksen yılı ve hatta yüz otuz yılı diye ifade etmek gereken” Filistin târihinin “7 Ekim 2023”sonrasına şöylece bir baktığımızda, “Üstâd Gazeteci-Yazar ve TV Yorumcusu Sn. Rahim Er” Ağabeyin belirttikleri gibi, “…bu mezalim, vahşet ve soykırımı yapan İsrail, Kassam Tugaylarına ait tünellere giremedi. İzzeddin el-Kassam mücahidleriyle göğüs göğüse muharebeye cesaret edemedi. Yalnızca havadan bombaladı. Bir kişinin bile burnu kanamasın isterdik. Bir kişi hele hele çocuklar sakat kalmasın dilerdik. Ne var ki bir yerde vatan, istiklâl, îmân ve hürriyet mücâdelesi varsa, şehîd ve gâzi de olur. Bunun sayısı önceden kestirilemez. Kaldı ki İsrail’in de zâyiatı çok. Hüküm, neticeye göre verilir. Kassam Tugayları dimdik ayakta. İsrail; devleti, hükûmeti, ordusuyla bütün dünyâya rezil oldu. Dünyânın nefreti üzerlerinde. Siyonist İsrail’i lânetlemek için milyonlar iki yıldır meydanlarda. İşgâlci İsrail, karada ve denizde protesto, lânet ve kınama ablukasında. 

Bundan böyle dünyanın herhangi bir yerinde bir kişinin Filistinli, hele hele Gazzeli olduğunu öğrenen insanlar, o kimseye hürmet edeceklerdir. Hâlbuki hiçbir Yahûdi, dünyânın hiçbir köşesinde ismini, kimliğini açıklayamayacaktır. Bunun müsebbibi, Netanyahu ve bakanlarıyla Siyonist katliâm vahşetidir. Antisemitizmin yeniden uyanmasına İsrail yöneticileri yol açtılar. 

İki yılı arkada bırakan bu Kuvay-ı Millîye ve şanlı direnişin kazananı Gazze ve Filistin’dir. Milletler, meydanlarda Siyonistleri lânetlerken devletler de diplomatik yollardan Filistin’i tanıdılar. Bugün Filistin’i tanıyan devlet sayısı 157’yi buldu. Bütün bunlar, trilyon dolarlar harcansa elde edilemezdi. 

Siyonist olmayan ılımlı Yahûdiler, İsrail’i terk ediyorlar. Bu terk, bu nüfus kaybı, bu iktasadî göç, paranın kaçışı… artarak devam etmekte ve devam edecek. 

Sonuç olarak İsrail’de küçük bir ırkçı Siyonist nüfus kalır. Hâlihazırda 10 milyona yakın İsrail’in 3 milyon kadarı Arap ve diğer ırktan vatandaşlardır. Kalan 5 milyonun yarısı gittiğinde Yahûdi nüfus azınlığa düşer. 

Siyonistler, 2048’de ‘Nilden Fırat’a Büyük İsrail’ hayâllerini hakîkat yapmak isterken, hakîkatin duvarına çarptılar. 

İstendiği kadar Evanjelist destek ve güçlü silâh olsun. Dünyâ milletlerinin düşmanlığına yol açan bu İsrail’i artık kimse kurtaramaz. Îmân, küfre galip geldi; şehîdler, kanlarıyla zafer yazdılar. 

Evet; Kassam Tugayları, 7 Ekim 2023 akşamı bulduğu bir fırsatı ânında değerlendirerek Tûfân’ül Aksâ Harekâtını başlatmıştı. İki sene içinde çok can verdiler, çok eziyet yaşadılar ama mücâdelenin galibi, şerefin sahibi kendileri oldular. Bir avuç mücâhid, Siyon-Haçlı ittifakını hezimete uğrattı, İsrail’in yenilmezlik yalanını bitirdi, MOSSAD efsânesini paçavraya çevirdi. 

Gazan mübârek olsun Gazze!..

Gazan mübârek olsun Kassam!..

Siz, ilk ândan îtibâren hep ‘Hasbünallâhü ve ni’me’l-vekîl’; Allah, bize yeter; O, ne güzel vekildir!’ dediniz. Bu ilâhî haberin sahibi yüce Allah da sizi mahcup etmedi.” (Türkiye Gazetesi; 07.10.2025, sy. 3)

Saygıdeğer Okuyucularımız!..

Bu güzel ve yerinde tespitlere; aynı gazetenin, aynı tarihli nüshası 10’uncu sayfasında “İlk Ders: Filistin” başlığı altında yazan “Nur Tuğba Aktay” Bacımızın cümlelerini de katmadan geçmek istemiyoruz:

“Birleşmiş Milletler’in, Uluslararası Adalet Divanı’nın, Human Rights Watch ve diğer insan hakları kuruluşlarının raporları, aynı acı tabloyu önümüze koyuyur: Gazze’de iki yıldır süren askerî operasyonlar, on binlerce sivilin ölümüne, sistematik kıtlığa, masûmların aç bırakılmasına, yüz binlercesinin zorla yerinden edilmesine, kentlerin haritadan silinmesine ve nesillerin yok olmasına yol açtı. 

Uluslararası hukuk açık; sivillerin açlığa mahkûm edilmesi, toplu cezalandırma, zorla yerinden etme, savaş suçu ve insanlığa karşı suçtur. Ama bu açık hükümlerin önünde, siyaset kör, diplamasi sağır kaldı. 

Bugün artık sorulması gereken soru şu: Bu iki yılda insanlık ne öğrendi? Ve biz, bu ağır dersi çocuklarımıza nasıl anlatacağız?

Savaşın en ağır bilânçosu, sâdece can kaybı değildir. Asıl yıkım, insanların dünyâda adâlete olan inancını kaybettiği andır. 7 Ekim’den bu yana Filistin, bir coğrafyadan çok daha fazlasına dönüştü: Bir aynaya!..

Bu aynada insan, kendi adâlet anlayışını, kendi korkularını, kendi suskunluğunu görüyor…”

Saygıdeğer Okuyucularımız!..

Biz de 3’ncü yılın bu ilk gününde, 7 Ekim 2023 sonrasında meydana gelen hadiseleri özetleyerek en güzel bir şekilde değerlendiren “Sn. Rahim Er” ve “Sn. Nur Tuğba Aktay”ın yazdıklarından ilhâmla kalem kâğıda sarıldık, sonra da aşağıda okuyacağınız şiiri karaladık. Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…

= = = ( * * *   ) = = =

“Hasbünallâh” diyenler, O’nu “vekil” ettiler; 

“Hamas-Kassam Marşı”nı, dünyâya dinlettiler;

“Aylar-yıllar” geçti bak, “Siyon’u terlettiler!..”

“Aksâ Tufân Zaferi”, “Filistin’i doğurdu”;

“Onca bebek kanları”, kazandırdı bu yurdu!..

 

“Hasbünallâh” diyenler,  “Âl-i İmrân”ca söyler; 

“Dayı”lara değil de, “Rabbi’ne güven” eyler; 

“Anne-çocuk” dilinde, tekrar eder hep beyler!..

“Aksâ Tufân Zaferi”, “Filistin’i doğurdu”;

“157/Yüzelliyedi” ülke, “Siyon” aleyhte reyler!..

 

“Hasbünallâh” diyenler,   “yolda kalmadı” işte; 

“Tel Aviv” bitti-biter, illâ da o “finiş”te; 

“Biden”miş yok “Trump”mış, çâresiz her enişte!..

“Aksâ Tufân Zaferi”, “Filistin’i doğurdu”;

“RTE’yle-Hakan Fidan”, “başrol”de bu gidişte!..

 

“Hasbünallâh” diyenler,   “Resûl aşkına” dedi;

“Çok büyük bir ders lâzım, Netan… şaşkına” dedi;

“ConiHom”la şu “AB”, “yaksınlar kına” dedi!..

“Aksâ Tufân Zaferi”, “Filistin’i doğurdu”;

“S. Eyyûbî”nin nesli, “lâyık ırkına” dedi!..

 

“Hasbünallâh” diyenler,   “Arap’a nizâm” verdi; 

“Câmi”de ayrı düşen, “birlik olmazlar” derdi; 

Şu “Filistin Dâvâsı”, ”ayrılık sona” erdi!..

“Aksâ Tufân Zaferi”, “Filistin’i doğurdu”;

“Gazze-Batı Şeria”, “toptan yiğit asker”di!..

 

“Hasbünallâh” diyenler,   “bir asır” var direndi; 

“ABD’de AB”de, “vicdan Siyon’u” yendi; 

“TC: Bir ac’ib ülke, CeHaPe’si” tükendi!..

“Aksâ Tufân Zaferi”, “Filistin’i doğurdu”;

KAYIKÇ’Ali diyor ki: Selâmlayın bu yurdu!..”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“RABBİM” HABER VERDİ, ÎKAZ EYLEDİ!..

• “Şüphe yok ki îmân edenlerin, insanlar içinde en amansız düşmanlarının Yahûdiler ve şirk koşanlar olduğunu göreceksin.  Yine onlar arasında îmân edenlere sevgi bakımından en yakın olanların da, ‘Biz Hıristiyanız’ diyenler olduğunu göreceksin.” (Kur’ân-ı Kerîm; 5/Mâide Sûresi, âyet:  82”

• “Kıyâmet kopmadan önce, Allahü teâlâ, benim evlâdımdan birini yaratır ki, ismi benim ismim gibi, babasının ismi, benim babamın ismi gibi olur ve dünyâyı adâletle doldurur. Ondan önce dünyâ zulümle dolu iken, onun zamanında adâlet ile dolar.” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)

 

Saygıdeğer Okuyucularımız!..

Bilindiği üzere; İtalya’dan yola çıkmış olan ve 21’i Türk, 92 aktivisti taşıyan “Vicdan” isimli bir gemi daha, Akdeniz’in uluslararası sularında seyir hâlinde iken ve İsrail karasularına 120 mil gibi bir uzaklıkta bulunuyorken, 8 Ekim 2025 günü saat 03.30 sıralarında Netanyahu’nun askerlerinin saldırısına uğramıştır. 

Bu durum bize; “Kur’ân-ı Kerîm”in haber verdiği ve “Peygamberimiz Efendimiz”in teyiden duyurduğu bir hakîkati daha gözler önüne sermiştir. 

Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kalem kâğıda sarıldğımızı belirttikten sonra aşağıda okuyacağınız şiiri karaladığımızı vurguluyor, bu mısralarımız ile Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…

= = = ( * * *   ) = = =

“Rabbim” haber verdi, ikaz eyledi; 

“Resûlallah” bunu, kaçtır söyledi; 

“Âlimler-Îmâmlar”, tekraren dedi:

“Yahûdi düşmandır”, ezelden beri…

… “Jenosid/Soykırım”, durmazlar  geri!..”

 

“Rabbim” haber verdi, aç-oku “Kur’ân”;

“Yegâne mabûd O, sözünde duran”;

“Resûl’ün tefsiri, apaçık beyân:

“Yahûdi düşmandır”, ezelden beri…

… “Jenosid/Soykırım”, durmazlar  geri!..”

 

“Rabbim” haber verdi, “15 asır” var; 

“Kör” kalmış “şaşkınlar, onca insanlar”;

“Aç-oku: Mâide”, düşünen anlar:

“Yahûdi düşmandır”, ezelden beri…

… “Jenosid/Soykırım”, durmazlar  geri!..”

 

“Rabbim” haber verdi, “oldu/olacak”;

“Siyonist İtrail”, yere dolacak; 

“Biden-Trum kafa”, cezâ bulacak:

“Yahûdi düşmandır”, ezelden beri…

… “Jenosid/Soykırım”, durmazlar  geri!..”

 

“Rabbim” haber verdi, “Mehdî” son gerçek; 

“Resûlallah” dedi, “gerçekleşecek”;

“Kıyâmet asrı”nda, “küresel mercek: 

“Yahûdi düşmandır”, ezelden beri…

… “Jenosid/Soykırım”, durmazlar  geri!..”

 

KAYIKÇ’Ali der ki, “Kur’ân ikâzı…

…Kim Resûl’e uyar, Hakk ondan râzı…

…Akıllı kimseye, lâfların azı: 

“Yahûdi düşmandır”, ezelden beri…

… “Jenosid/Soykırım”, durmazlar  geri!..”

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

“3’ÜNCÜ SENE”NİN “3’ÜNCÜ GÜNÜ!..”  

                                        (“Hamas’a milyar allkış ve “Malûmlar”a teşekkür”):

 

Saygıdeğer Okuyucularımız!..

Bilindiği üzere; “Bay Trump”ın zorlaması ve “Türkiye”nin istek ve gayretleri sonucunda, “Katar”da başlayan ve “Mısır’ın Şarm eş-Şeyh” şehrinde noktalanan “barış görüşmeleri”nde “son”a gelinmiş, dolayısıyla da “7 Ekim 2023”ün devamı olan “3’üncü senenin 3’üncü günü”nde taraflar anlaşmaya varmış bulunmaktadır. 

Bu güzel haberi dinleyicilerine duyuran haber kanalları, aynı zamanda “Gazze’de yaşanan sevinç gösterileri”ni de canlı olarak aktarmışlardır. 

Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…

= = = ( * * *   ) = = =

“Üçüncü sene”nin, “3’üncü günü”;

Gördük “Gazzeli”nin, biz güldüğünü; 

“Genç-yaşlılar” coştu, “Hamas düğünü!..”

“Secde” edenler var, “Hakk’a şükürler”;

“Gönül ordusu”na, bu “teşekkürler!..”

 

“Üçüncü sene”nin, “ilk Perşembe”si; 

“Trump Cephesi”nin, “Washingtan sesi”;

“Arap Dünyâsı”nın, “Mısır Cephesi!..”

“Secde” edenler var, “Hakk’a şükürler”;

“RTE cephesi”ne, bu “teşekkürler!..”

 

“Üçüncü sene”nin, “güzel haberi”;

“Fidan: Maratoncu”, “koş Dışişleri”;

“MİT’in de elbet var, çok alınteri!..”

“Secde” edenler var, “Hakk’a şükürler”;

“Katarlı kardeş”e, bu “teşekkürler!..”

 

KAYIKÇ’Ali der ki, “3’üncü sene…

…İlk 3’üncü günde, rızâyı dene…

…Rabb neden râzıdır, ‘Barış!..’ de gene!..

… ‘Secde’ edenler var, ‘Hakk’a şükürler!..”

“Mısır Şarm eş-Şeyh’e, bu teşekkürler!..”