MUĞLA-BHA
Türkiye genelinde apartman ve site aidatları son aylarda olağanüstü seviyelere yükseldi. Resmî verilere göre, artışlar nedeniyle 250 bin aile evini değiştirmek zorunda kaldı. Yalnızca İstanbul’da 117 bin ailenin yaşadığı konutu terk ettiği bildirildi. En dikkat çekici artış ise yüzde 455 ile Muğla’da gerçekleşti.
Muğla’da özellikle Bodrum, Fethiye, Marmaris ve Datça gibi turistik ilçelerde aidatlar, enerji maliyetleri, personel giderleri ve bakım masraflarındaki artış nedeniyle kiralarla yarışır hale geldi. Bodrum’da bazı sitelerde aylık aidatların 10 bin TL’ye ulaştığı, Fethiye ve Marmaris’te ise yaz aylarında aidatların katlandığı ifade ediliyor.
Yasal düzenlemeler geliyor
Büyükşehirlerde de tablo dikkat çekiyor. İstanbul’da yüzde 349, Ankara’da yüzde 361 ve İzmir’de yüzde 354 oranında artış yaşandı. Vatandaşlar, özellikle rezidans ve toplu konutlarda aidatların maaş bütçelerini zorladığını dile getiriyor.
Artan şikayetler üzerine hükümet ve ilgili kurumlar harekete geçti. Hazırlanan yasal düzenleme kapsamında:
Aidatlar için üst sınır kira veya ev taksitiyle ilişkilendirilerek belirlenecek, genel kurul kararları elektronik ortamda kayıt altına alınacak, harcamalar hem vatandaşların hem bağımsız denetçilerin incelemesine açılacak, sitelerde yılda en az bir kez denetim yapılacak, yönetici ve yönetim firmalarına Mesleki Yeterlilik Belgesi şartı getirilecek.
Vatandaşlar, aidatların ikinci kira haline geldiğini belirterek tepkilerini dile getiriyor. Özellikle sabit gelirli aileler, emekliler ve turizm sezonunda geçici olarak bölgede yaşayan kiracılar bu artıştan en çok etkilenen kesimler oldu. Yerel halk, “Ev sahibi olduk ama aidatlar yüzünden sanki kirada oturuyoruz” sözleriyle yaşadığı sıkıntıyı ifade ediyor.
Aidatların yüksekliği, hane halkı bütçelerinin yanı sıra göç hareketlerini de tetikliyor. Muğla’da birçok ailenin daha düşük aidatlı evlere taşınmayı planladığı, bazılarının ise merkezden uzaklaşıp köyleri tercih ettiği bildiriliyor.
Muğla, yüzde 455’lik artışla ülke gündemine otururken, vatandaşların beklentisi yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi yönünde. Özellikle turizm potansiyeli yüksek bölgelerde aidatların makul seviyelere çekilmesi ve yönetimlerde şeffaflığın sağlanması büyük önem taşıyor.
