Türkiye'nin yerli ve milli sebze tohumları kadınlara emanet
GÜNDEM, 26 Ekim 2020 20:26Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) bağlı Antalya'daki Boztepe Tarım İşletmesince sürdürülen yerli ve milli sebze tohumu üretim çalışmaları, kadınlar tarafından yürütülüyor.

Fidelerin yeşermesi ve seraya dikilmesiyle devam eden süreç, zamanı geldiğinde erkek bitkiden alınan tozların dişi bitkilerin çiçeklerine tek tek elle yapılan melezleme işlemleriyle devam ediyor.
Daha sonra büyüyen meyvelerden tohumlar çıkartılıyor, kurutma işleminin ardından selektörden geçirilerek temizleniyor.
Zayıf tohumlar seçilerek ayrılırken, tohum taneleri makineler aracılığıyla sayılarak paketleniyor, son aşama olarak soğuk hava depolarında istifleniyor.
"Kadınların elinde ilmek ilmek bir dantel gibi işleniyor"
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
İşletme Müdürü Olcay Akın, AA muhabirine, TİGEM'in Türk çiftçisinin yüksek fiyatla sebze tohumu alımını önlemek için 2018'de bu işe başladığını söyledi.
Toplam 11 bin metrekarelik sera alanında domates ve kavunda iki çeşit, patlıcan, biber ve hıyarda da birer çeşit olmak üzere 7 çeşit sebze tohumu üretimi yaptıklarını aktaran Akın, "Türk çiftçisinin ihtiyacı olan tohumlar kadınlar eliyle ilmek ilmek bir dantel gibi oya gibi işleniyor. Burada, yüzde 100 yerli ve milli sebze tohumları üretiliyor. Kadınlar eliyle üretim yapıldıktan sonra tohumlar fidanlara dönüşüyor, halkımızın beslenmesinde kullanılıyor." dedi.
TİGEM Genel Müdürü Ayşe Ayşin Işıkgece'nin de bir kadın olduğunu anımsatan Akın, tüm aşamalarda, sebze tohumunun üretiminde kadınların el emeği göz nuru olduğunu dile getirdi.
Tohum, ekonomik ve stratejik anlamda önemli
Akın, sebze tohumculuğunun dünyada stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Çünkü artık gelişen dünyanın beslenmesinde tohum ilk girdi malzemesi olarak hem ekonomik hem de stratejik anlamda önemli bir unsur. Bunun yerli ve milli olması çok daha önemli. Biz de TİGEM'in Antalya'daki Boztepe tesislerinde bu işe soyunduk. Geçen iki yıllık süreçte 203 kilogram kadar tohum ürettik. Bunun karşılığı 15 bin dekarlık sera demek. Domateste bin adet tohum 2 gram geliyor. Yani 2 gramda bin adet sebze tohumu var. 203 kilogramı bu anlamda düşünmek lazım."
Üretilen sebze tohumlarının yurt dışından da ilgi görmeye başladığını vurgulayan Akın, ihracat konusunda da yavaş yavaş ilerleme kaydettiklerine dikkati çekti.
Yerli ve milli sebze tohumunun diğer üretici ülkelerden daha ucuz olduğuna değinen Akın, "Üretime başlayalı yaklaşık 2 yıl oldu ama 12 kilogram tohum sattık. Her geçen gün satışımız artıyor. Son olarak Cibuti'ye gönderdik. Öncesinde ise deneme ekimleri için Kırgızistan ve Özbekistan'a gönderdik. Fas ve Tunus ile görüşmelerimiz de sürüyor." ifadelerini kullandı.
Akın, sebze tohumlarının tüm TİGEM işletmeleri ve bayileriyle, PTTAVM'den satışa sunulduğunu, işletmeden de bilgi alınabileceğini bildirdi.
"Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz"
Bitki Üretim Şefi Eda Ömeroğlu da kadın çalışanlarla zorlu ve hassas bir süreç yürüttüklerini söyledi.
Özellikle melezleme ve sonrasında sürdürülen çalışmanın çok hassas olduğuna işaret eden Ömeroğlu, "Anne şefkatiyle yaklaşıyormuş gibi bu işleri yapıyoruz. Çiçekler tek tek kontrol ediliyor. Kadın çalışanlarımız oya işler gibi tek tek tozlamasını, melezlemesini yapıyor. Fedakarlık gerektiren bir iş. Çok kısa sürede çok fazla iş yapılması gerekiyor." dedi.
Çalışanlardan Fatma Gür ise her gün hassasiyetle çalıştıklarını belirtti.
Bitkileri "anne ve baba" diye ikiye ayırdıklarını anlatan Gür, "Babadan çiçek alıp anneye melezleme yapıyoruz. Melezleme yapılanın karışmaması için de ip sarıyoruz. Sonra tohumu alırken melezleme yapılıp yapılmadığını bu iplerden anlıyoruz." diye konuştu.
GÜNDEM, 26 Ekim 2020 20:26
Yorumlar (0)

Efsane Yönetmen Mehmet Ali Gündoğdu ve Yapımcı Saliha Gündoğdu’dan Anlamlı Anneler Günü Mesajı

Terme’de Yağmura Rağmen Kudüs İçin Binlerce Kişi Meydana Akın Etti

Diyarbakır’da Görkemli Aşiret Düğünü: Kikan ve Kalkan Aileleri Birlikte

Gazeteci Mehmet Çiçek’ten Duygu Dolu Anneler Günü Mesajı

Yeni Süreç: Türkiyelilik mi Hesaplaşma mı -1-

DİKO'DAN BASIN AÇIKLAMASI "Kamuoyunun Dikkatine"

Egemenliğin Sesi: Bedri Yalçın İznik’te Ekümenik Oyuna Karşı Sahadaydı

PKK’nın Silah Bırakma Sürecine Dair Kamuoyuna Duyurumuzdur

Dünya Gençlik Konseyi’nden Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’a Ziyaret

CHP, doğru yolda mı?

TÜRKİYE AFET ACİL DURUM ÖNLEMLERİ

Özlem Bozkuş: Mücadeleyle Yoğrulan Bir Başarı Hikâyesi

ANTALYA TEMPO DERGİSİ MAYIS 2025 ÖZEL SAYISI

"Evlatlarımızın Kanı Üzerinden Açılım Yapamazsınız!" Anahtar Parti Antalya İl Başkanı Mehmet Çalışkan’dan Sert Açıklama: “Referandum İstiyoruz”

Özgür Özel’den Özgür Çelik’e Destek: “Bu Saldırılar Onur Belgesidir”

Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Başkan Muhittin Böcek’i ziyaret etti

Kepez’de 19 Mayıs’a özel müzik, sanat ve spor şöleni

Başkan Böcek; ‘Ulaşım Master Planını yıl sonuna kadar tamamlayacağız’

Sahnelerde Murat Beyaztaş fırtınası

Büyükşehir Belediyesi sınav kaygısı yaşayan öğrencileri yalnız bırakmıyor

Balbey ’de Kentsel Yenileme Projesi çalışmaları yeniden başladı

Medya: İsrail ve Türkiye, bugün Azerbaycan'ın arabuluculuğunda Bakü'de görüşecek

BBP MKYK Üyesi Recep Er ve BBP Kayapınar Belediye Başkan Adayı Mehmet Çiçek’ten Taziye Ziyareti

Baharın Coşkusu Sanatla Buluştu: Erdoğan Dedeoğlu'ndan Karma Resim ve Seramik Sergisi

AK Parti Diyarbakır Teşkilatında Yerel Yönetimler Zirvesi

Türkiye’nin İlk Tüm Yaşlara Hitap Eden Antoloji Animasyon Filmi Yolda

Antalya Burdurlular Derneği Başkanı Hüseyin Yamacı’dan Burdurlu İş İnsanlarına Ziyaretler Sürüyor

Köksal Selçuk’tan Anneler Günü Mesajı: “Annelerimiz, Hayatın Sessiz Kahramanlarıdır”

Bedri Yalçın’dan Anneler Günü Mesajı: “Fedakârlığın ve Şefkatin Adı Annelerimizdir”

"Annelere Sözümüz Var: Yapılanı Koruyacağız, Eksikleri Biz Tamamlayacağız"

Adnan Asar’dan Başkan Hakan Tütüncü’ye Teşekkür Ziyareti

Biri Yetenekli, Biri Deneyimli İki Hukukçunun Ortak Vizyonu: Antalya’dan Uluslararası Gayrimenkul Yatırımlarına Uzanan Başarı Hikayesi

IV. FoodFest Antalya Uluslararası Gastronomi Festivali başlıyor

Gazeteci Mehmet Çiçek " Mehmet Tekbaran Kardeşimizin Mekanı Cennet Olsun

Genel Başkan Bedri Yalçın: “İznik’te Milli Mücadele Ruhu Yeniden Canlanacak!”

BELEDİYEDEN EMEKÇİLERE SKANDAL TEHDİT

ULUSLARARASI MEDYANIN YÜKSELEN YILDIZI SKY HABER TV, TÜRKİYE GENEL MERKEZİNİ AÇTI

Bizim Parti'de Yeni Atamalar: İsa Demirel Teşkilat Başkanı ve Genel Başkan Vekili Oldu

Antalya turizmine yön veren işletmeler ödül gecesinde buluşuyor
