KIYMETLİ BASIN MENSUPLARIMIZ...
Davetimize icabet ettiğiniz için hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum.
Hoş geldiniz safalar getirdiniz
Malumu üzere 11 Mayıs Pazar günü Mamak Necmettin Erbakan Kongre Merkezi'nde partimizin 8.Olağan Ankara İl Kongresini gerçekleştireceğiz.
Sizleri hem bu Kongre ile ilgili bilgilendirmek ve hemde yeni İl Başkan adayı olarak partimizin misyonunu ile ilgili bilgi vermek için biraraya geldik.
Saadet Partisi adalet ekseninde hukukun üstün olduğu bir Türkiye ve Adalet sistemine kaybolan güveni yeniden tesis etmeyi, yargı bağımsızlığını tam anlamıyla gerçekleştirmeyi kendisine misyon edinmiş bir partidir.
“Halka hizmet Hakk’a hizmettir!” anlayışını benimseyen partimizin yegane amacı kendine ve çevresine menfaat temin etmek değil, halka hizmet etmektir. Yaptığı hizmetleri kendi çevresine rant sağlama aracına dönüştüren ve bunu meşrulaştıran siyaset anlayışını ise şiddetle reddediyoruz.
Hak yemeden ve yedirmeden millete hizmet edilebileceğine inanıyoruz. SAADET Partisi olarak hizmette eşitliği, adaleti ve kaliteyi esas alan bir Türkiye’yi TAAHHÜT ediyoruz.
22 yıldır iktidarda bulunan Ak Parti'nin Türk siyasetinde kutuplaştırıcı, ötekileştirici ve ayrıştırıcı siyasi anlayışı maalesef toplumunun bütün kesiminde ve özellikle de yarınlarımız ve geleceğimiz olan gençler üzerinde çok büyük bir tesir bırakarak yarınlarına kaygı ile bakmasına yol açarak siyaset ve siyasetçilerden nefret ederek A politik hale geldiler.
İşte Kıymetli Genel Başkanımız Mahmut Arıkan beyin 'Yeni Nesil Siyaset' anlayışı gençliğin içerisine düştüğü bu durumdan kurtaracak ve yarınlara tekrar umut ile bakacak bir reçeteyi içeriyor.
Yeni Nesil Siyaset sayın Genel Başkanımızın deyimiyle Bagajı olmayan, gelecek vizyonunu önyargılardan arındırılmış bir siyaset anlayışıdır.
Türkiye'nin günlük kısır döngü ve polemiklerle geçirecek vakti yok ve süratle kutuplaştırıcı ve ötekileştirici siyasi anlayışından kurtulması gerekiyor. Zira bu siyasi anlayış genci, ihtiyarı, kadını, erkeği, ülkenin tüm katmanlarına zarar veriyor ve Türk siyasetinin yeniden saygınlığını kazanması gerekiyor. Bunun yolu da Türkiye'nin konuşamama problemi ve sindirme politikasından kurtularak demokrasinin olmazsa olmazı olan "Konuşan Türkiye" anlayışını yeniden tesis etmekten geçer.
'Yeni Nesil Siyaset' anlayışı susturulan, baskı altına alınan konuşamama problemini ortadan kaldırarak her kesimin fikrini ifade etme özgürlüğünü içeren bir anlayışı içeriyor.
Türkiye'yi 23 yıldır yöneten kavgacı, buyurgan, tehdit eden bu siyaset anlayışından kurtularak uzlaştırıcı ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak yeni bir siyasi anlayışa ihtiyacı var. Zira bu siyaset anlayışı ve iç politik sanal kavgalar yanı başımızda bulunan Suriye'deki hadiselere, iki yıldan bu yana devam eden siyonist rejim İsrail'in Gazze'deki katliamlarına ve KKTC'de özelinde yapmak istediği sinsi planlarına duyarsız kalmamıza yol açıyor.
İsrail, trilyon dolarlık Doğu Akdeniz hidrokarbon yataklarının tamamına hakim olmak için Mısır, Suriye, Lübnan, İran ve bölge ülkelerinde topyekun bir istikrarsızlık planını devreye sokarak arz-ı mev'ud ideallerine hız verdi.
2002'de iktidara geldiklerinde "Tüm komşularla sıfır sorun " Politikasını uygulayacağını deklere ederek topluma umut olan Ak parti akabinde Emperyalist ABD'nin Irak'ı işgali ile başlayan ve asıl amacı İsrail'in güvenliğini sağlayarak Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'in yeraltı ve yerüstü zenginliklerini yağmalamak olan BOP Projesinde kilit rol oynayarak bölgenin istikrarsızlaştırılmasında başat rol oynamıştır.
Eğer Türkiye bu siyasi anlayış ile yönetilmeye devam ederse merhum Necmettin Erbakan hocamızın yıllar önce uyardığı "Siyonizmin asıl ve tek nihai hedefi Türkiye'dir" diye uyardığı planlar adım adım ülkemiz üzerinde sahnelenmeye başlanacak ve korkarız ki Türkiye bölünmenin eşiğine gelecek.
Son dönemlerde ise çok daha büyük bir plan devreye sokuldu ve Büyük İsrail Projesi'nin eksik kalan puzzle'ın tek parçası olan Türkiye ile İran'ı karşı karşıya getirme planı uygulamaya sokuldu.
Bu emperyalist planları akamete uğratacak tek adres Saadet Partisi ve inançlı kadrolarıdır.
Zira geçmişte olduğu gibi "Tam Bağımsız Türkiye" ideallerini bugünde savunan ve bunu uygulayacak tek adres Milli Görüş ruhunu temsil eden Saadet Partisi'nin ta kendisidir.
1974 Kıbrıs Barış Harekatı bunun en büyük ispatıdır. Yine D8 projesi emperyalist ABD ve İsrail'in Türkiye ve bölgemizi destabilize etme planlarını by-pass etmek için kurulmuştu.
Bugün gelinen süreçte KKTC oltadaki bir balık ve maalesef yanlış zihniyet anlayışı şehit kanlarıyla alınmış stratejik bir konuma sahip olan KKTC'deki Garantörlük hakkımız elimizden alınmak suretiyle İsrail'in kontrolüne geçmek üzere.
Allah, ülkeyi yönetenlere feraset, basiret ve hidayet nasip etsin.
Saygılarımla,
Av. Ahmet Yazıcı
Saadet Partisi Ankara İl Başkanı